Gladyatörler ve Gladyatör Dövüşleri Hakkında İlginç Detaylar
Kimi yazarlara göre Antik Çağ’ın işçi sınıfının kahramanları olan gladyatörler 650 yıldan uzun bir süre tıklım tıklım dolu arenalarda ölümüne dövüşmüşlerdi. 1950’lerde Cinecittà’da üretilen ‘kılıç ve sandalet’ tipi filmlerde, 2000 yılında Ridley Scott’un yönettiği Gladyatör filminde Russell Crowe’un ölümsüzleştirdiği Maximus karakteriyle ya da 2010-2013 arasında yayınlanan Spartacus dizinden tanıdığımız Antik Roma’nın en ünlü eğlence biçiminin ardındaki esrarengiz silahlı adamlara dair az bilinen tarihi gerçekleri sıralamaya çalıştım.
Gladyatör Kelime Anlamı Nedir?
Latince gladius ‘kılıç’,gladiator ise ‘kılıçlı, kılıç savaşçısı’ anlamına gelmektedir.
Gladyatörler Boylu Poslu Kişiler miydi?
Gladyatörler 20-35 yaş arasında erkeklerden oluşmakta olup, boyları ortalama 1.68m idi. Günümüze göre kısa sayılabilecek bu boy o dönemin erkekleri için ortalama hatta uzun boylu sayılabilirdi.
Gladyatör Oyunları Nerede Yapılıyordu?
Gladyatör Oyunları başlangıçta ahşap arenalarda düzenlenmekteydi. Eski Roma‘daki ilk taş amfitiyatro MÖ 29 yılında inşa edilen Statilius Toros olup, Kolezyum (Colosseum) ise MS 80’de inşa edilmiştir.
Gladyatör Oyunlarını İzlemek
Paralı mıydı?
Gladyatör oyunlarına giriş ücretsiz olmakla birlikte arenalara ancak 50.000 – 80.000 arasında kişi girebilmekteydi
Gladyatör Dövüşleri Ne Zaman Sona Erdi?
İmparator Honorius, MS 399’da gladyatör yarışmalarının sona erdirilmesine karar vermişse de Roma kentinde bilinen son gladyatör dövüşü 1 Ocak 404’te yapılmıştır.
Gladyatörlerin Tümü Köle Değildi
Gladyatörlerin tümü arenaya zincirler içerisinde getirilmiyordu. İlk gladyatörler
savaş esirleri ve kölelerden oluşmaktayken MS 1. Yüzyıldan itibaren Auctorati olarak anılan özgür insanlar da zafer ve para ödülü kazanmak için kendi istekleriyle Ludi Gladiatorium olarak adlandırılan gladyatör okullarına gitmeye başlamışlardır. Bunların çoğu başka yoldan para kazanma umudu olmayan eski askerler, borçlarını ödemek için paraya ihtiyaç duyan sıradan insanlar iken kimi zaman savaşçı yeteneklerini göstermek isteyen üst sınıftan kişiler ve maceraperestler de gladyatör olabiliyordu. Erken dönemde gladyatörler Samnitler, Trakyalılar ve Galyalılar gibi Roma’nın düşmanlarıydı ve etnik kökenlerine göre isimlendirilmekteydiler.
Gladyatör Yarışmaları Önceleri Cenaze Törenlerinin Bir Parçasıydı
Antik çağ tarihçilerinin bazıları Roma oyunlarının Etrüsklerden kaldığını aktarmışsa da modern tarihçiler gladyatör dövüşlerinin zengin soyluların cenazelerinde sahnelenen bir çeşit kan ayini veya kurban töreni olduğunu iddia etmektedir. Gladyatör oyunları, Roma tanrılarını rahatlatmak ve Roma’yı felaketten
uzaklaştırmak için bir yapılıyordu. Tertullian ve Festus gibi Romalı yazarlar Romalıların insan kanının ölen kişinin ruhunu arındırmaya yardımcı olduğuna inandıklarını bu yüzden Romalı soyluların cenazelerinin insan kanı dökülen bu oyunları düzenlemekteydi. Julius Sezar’ın saltanatı döneminde merhum babası ve kızı onuruna yüzlerce gladyatörün katıldığı bir cenaze oyunu düzenlediği bilinmektedir.
Gladyatör Dövüşleri Her Zaman Ölümle Bitmiyordu
Hollywood filmleri ve televizyon dizilerinde son derece kanlı gösteriler olarak sunulsa da gladyatör ayrışmaları çoğunlukla taraflardan birisinin ağır yaralanmasıyla durduruluyordu. Gladyatörlerin sahipleri besleyip eğitmek için çok para harcadıkları dövüşçülerinin kolayca ölüp gitmesini de istemediklerinden savaşçılarına birbirini öldürmekten ziyade yaralamayı tembihlemekteydi. Bununla birlikte gladyatörlerin hayatı oldukça kısa olup, tarihçelere göre çoğu 20’li yaşların ortalarında ve 5-10 dövüşten sonra çoğu ölmekteydi. Ölen gladyatör Porta Libitinensis’ten (Ölüm Kapısı) çıkarılarak cesedin soyulduğu Spoliarium’a götürülmekteydi.
Başparmak Aşağı Hareketi Gerçekten Ölüm Anlamına mı Geliyordu?
Bir gladyatör ağır şekilde yaralandığında veya silahını düşürmüşse kaderi seyircilerin insafına bırakılmaktaydı. Kolezyum’da düzenlenen müsabakalarda imparatorların yaralanan veya yenilen savaşçının yaşam veya ölümü için nihai sözü söyleme hakkına sahip olmakla birlikte çoğunlukla bu kararı seyirciye bırakmaktaydılar. Çeşitli resimler ve filmlerde ölüm kararı gibi gösterilen başparmak aşağı işaretinin gerçekten ‘ölüm’ kararı olduğu konusunda tarihçileri hemfikir değildir. Hatta bazı tarihçiler tersine başparmağın yukarıda olduğu pozisyonun ölüm, iki parmağı öne uzatılmış sıkılmış yumruk veya sallanan beyaz mendilin ise merhamet göstermeyi ifade ettiğini iddia etmektedir. Bununla birlikte halkın ölüm istemesi durumunda kazanan gladyatör kılıcını hasmının boynuna veya kalbine saplamaktaydı.
Gladyatörler Dövüşleri Çeşitli Kategorilerde Düzenlenmekteydi
Kolezyum’un MS 80’de açılmasının ardından oyunlar son derece profesyonelce organize edilmiş, gladyatörler de beceri seviyelerine, deneyimlerine göre yaklaşık 30 sınıfa ayrılmıştır. Gladyatörlerin çoğu özel bir dövüş stilinde ve silah setinde uzmanlaşmış olup, kılıç ve kalkan dövüşlerini içeren ‘thraeces’ ve ‘murmillones’, arenaya at sırtında gelen ‘equites’, savaş arabasıyla çarpışan ‘essedarii’ ve aynı anda iki kılıç kullanan ‘dimachaerus’ ile sadece bir ağ ve bir trident ile donanmış olan “retiarius” dövüşçüleri bunların başlıcalarıydı.
Hayvan Dövüşleri Nadiren Yapılmaktaydı
Kolezyum ve diğer arenalarda vahşi hayvan avı gösterileri düzenlenmekle birlikte bunları gladyatörler değil bu iş için eğitilmiş özel savaşçı sınıfları olan ‘venatores’ ve ‘bestiarii’ gerçekleştirilmekteydi. Colosseum’un açılışını kutlamak için 100 günlük bir tören sırasında dokuz bin hayvanın öldürüldüğü, Trajan’ın düzenlediği 123 günlük bir festivalde ise 11 bin hayvanın öldürüldüğü bilinmektedir. Ayrıca hüküm giymiş suçlular ve Hıristiyanlar eğlence amaçlı parçalanmaları için genellikle köpeklere, aslanlara ve ayılara atılmışlardır.
Kadın Gladyatörler
Kadın kölelerde tıpkı erkekler gibi arenada dövüştürülmüş olup, ne zaman başladığı bilinmeyen bu âdetin MS 1. Yüzyıldan itibaren rutin dövüşlerin bir parçası haline geldiği kayıtlıdır. Özellikle İmparator Domitian’ın kadınlarla cüce erkekleri dövüştürdüğü bilinmektedir. MS 2. Yüzyılda ‘Amazon’ ve ‘Achillia’ lakaplı iki kadının dövüştüğü bilinmektedir. Hayvan avlarına da katılan kadınların arenada dövüştürülmesi MS 200’lerde Septimius Severus tarafından yasaklanmıştır.
Gladyatör Sendikası Vardı
Her dövüşte ölümle burun buruna gelen dövüşçüler birbirini rakip olduğu gibi aynı mesleği yapan kardeşler olarak da görmekteydi Collegia adı verilen meslek birliği bir çeşit sendika olup, ölen bir gladyatörün eşi ve çocuklarının tazminat almasını, ölen savaşçıya uygun bir cenaze töreni düzenlenmesini ve bir mezara gömülmesini üstlenmekteydi.
Bazı Roma İmparatorları Sahnelenen Dövüşlere Katılmıştır
Gladyatör oyunları düzenlemek, Roma imparatorlarının halkın sevgisini kazanmaları için kolay bir yol olmakla birlikte Caligula, Titus, Commodus ve Hadrian gibi bazıları bunu bir adım daha ileriye götürmüş ve bizzat arenaya çıkarak oldukça kontrollü koşullarda da olsa dövüşe katılmıştır.
Gladyatörlerin Dönemin Pop Starlarıydı
Günümüzün futbolcuları ya da diğer spor yıldızları gibi zamanın gladyatörler de özellikle alt sınıflar arasında büyük bir üne sahip olup, portreleri birçok halka açık mekanın duvarlarını süslemekteydi. Pompeii’deki bir graffitide kadınları ağıyla yakalayan gladyatör bir başkasında ise tüm kadınların rüyası olan bir başkasını tasvir etmektedir.